Arhavi kelimesinin kökeni belli değildir. Roma İmparatorluğu'nun Kapadokya Valisi Arrianus, "Periplus Ponti Euxini" (Karadeniz Seyahati) adlı eserinde Ἄρχαβίς (Arxavís) ya da Ἀρχαβές (Arxavés) adında bir nehirden bahsetmektedir. Osmanlı döneminde Arxavés, Arxave olarak benimsenmiştir.
Arhavi MÖ 8. yüzyıla dayanan geçmişi ile Taş Devri'nde insan yaşamının olduğu Kolhis uygarlığının içinde yer alan bir yerdir.[4] MS 3. yüzyılda Lazika Krallığı'nın sınırları içinde yer alan Arhavi MS 6. yüzyılda Roma-Pers Savaşları'na sahne olmuştur. MS 8. yüzyılda Lazika Krallığı'nın yıkılması ile Doğu Roma'ya daha sonra da Trabzon İmparatorluğu'na bağlanmıştır. Arhavi bu dönemde imparatorluğa bağlı Büyük Lazia Theması'nın yönetim merkezi konumundaydı. Tüm Lazi kabilesinin şefi ve dolayısıyla eyaletin yöneticisi Sidere köyünde oturmaktaydı. Aynı devirde kayıtlara geçen önde gelen Arhavili yerel vergi mükellefleri; Elakri, Varank ve Tzaği aileleriydi.
Arhavi civarı 1486 yılında Osmanlı İmparatorluğu'na katılmıştır.[6] Osmanlı İmparatorluğu'na katıldıktan sonra Arhavi kazasına 6 hane Müslüman yerleştirilmiştir.[7] 1486 ve 1515 tarihli yazımlarda "Laz" veya "Lâz-ı Magal", 1520 ve 1554 tarihli yazımlarda "Arhavi" olarak kayıtlara geçmiştir.[8] 1486 tarihinde Lazistan kazasının merkezi olarak kabul edilen Arhavi köyünün nüfusunun tamamı Hristiyan olup yaklaşık 181 kişiden oluşmaktaydı. Arhavi kazası 1 Nisan 1566' da Batum sancağına bağlıydı. Kazanın Batum sancağına tam olarak ne zaman bağlandığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Muhtemelen 1 Şubat 1561-10 Mayıs 1562 tarihleri arasındaki bir tarihte bu sancağa bağlanmıştır. 10 Mayıs 1562 tarihli bir kayıtta Arhavi'nin Batum sancağına bağlı olduğu görülmektedir. 1583 yılında Arhavi kazası kendisine bağlı Arhavi ve Eksanos nahiyeleriyle Batum sancağına bağlı bulunuyordu. 1515'te Arhavi kazasının merkezi olan Arhavi köyünün nüfusu 421'i Hristiyan ve 54'ü Müslüman olmak üzere 475'ti. 1520'de ise 411 Hristiyan, 125 Müslüman vardı. 1874’te bölgeyi gezen Rus ordusunda görevli Gürcü general Giorgi Kazbegi Çamlı köyünden iki saatlik bir yolculuktan sona Arhavi’ye ulaşmıştır. Kazbegi’nin verdiği bilgiye göre, bu tarihte Arhavi bölgesi Hopa kazasına bağlı bir nahiye ve Arhavi kasabası de bu nahiyenin merkeziydi. Bu tarihte Arhavi kasabasının nüfusu 200 haneden oluşuyordu. Arhavi nahiyesi ise 40 köyü kapsıyordu ve toplam 3.890 hanede 20-24 bin civarında insan yaşıyordu. Arhavi nahiyesi köylerinin büyük bir bölümü Arhavi ve Vitse (Viçe) vadilerinde toplanmıştı. 1877 yılına kadar Gönye Sancağına bağlı kaldı. 93 Harbinden sonra Gönye bölgesinin Rusların eline geçmesi ile Lazistan Sancağı Trabzon'a taşındı ve Arhavi Rize'ye ilçe olarak bağlandı. Fındıklı ve Hopa ise Arhavi'ye bucak olarak bağlandı. 1900 yılında Hopa ilçe oldu ve Arhavi bucak olarak Hopa'ya bağlandı. 1877 yılında ilçeyi gezen Şakir Şevket'e göre, ilçede yapılan tarımdan fazla mahsul elde edilemiyordu ve toplanan ürünler Pazar'da satılacak kadar değerliydi. Şakir Şevket, Arhavi ve Hopalıların kılıcı iyi kullanmalarıyla meşhur olduğunu yazmıştır. Rüştiye Mektebinde 1898 yılında 1 muallim 86 talebe, 1903 yılında 3 muallim 81 talebe bulunmaktaydı. 23 Şubat 1915'te Hopa’yı işgal eden Rus kuvvetleri Hopa–Arhavi arasındaki uzaklığı 20 günde geçebilmiş ve 15 Mart 1915'te Arhavi’nin doğu kısmını ele geçirmişlerdi. 5 şubat 1916'da Kapisre Deresi Rus birliklerine geçilmiş ve Arhavi tamamen işgal edilmişti. Çarlık Rusya’nın yıkılması ve iç işlerinin karışıp bozulması Rusları geri çekilmek zorunda bırakmıştı. Böylece 2 yıllık bir işgalden sonra 12 Mart 1918 yılında Arhavi düşman işgalinden kurtulmuştu. Bu tarih Arhavi'de Kurtuluş Günü olarak kutlanır. 1916 yılında İttihat ve Terakki yönetimi Arhavi adı yerine Teşkilat adını önermiştir. Ancak uygulamaya geçilmemiştir.
1 Haziran 1933’te 2197 sayılı kanunun ikinci maddesine göre merkezi Rize olmak üzere Artvin ve Rize birleştirilerek Çoruh vilayeti teşkil edilmiştir. 4 Kasım 1936’da kabul edilen 2885 sayılı kanun ile merkezi Rize olan Çoruh vilayeti kaldırıldı ve Hopa merkezi Artvin olan Çoruh İline bağlandı. Böylece Arhavi'de Çoruh iline bağlanmış oldu. 1946'da Musazade köyü ile Hacılar ve Çarnavut köyleri birleştirilerek bucak merkezinde Arhavi Belediyesi kuruldu. 1954'te Aşağı Kapisre ve Yemişlik köyleri Arhavi Belediyesi sınırları içine alındı. Bu tarihte Arhavi bucağı 30 köyden oluşmaktaydı. Arhavi 6324 sayılı kanunla 1 Haziran 1954 tarihinde tekrar ilçe olmuştur. Çoruh adı 15 Şubat 1956 tarih ve 6668 sayılı kanunla Artvin olarak değiştirildi. Bunun sonucu olarak Arhavi, Artvin ilinin ilçesi oldu. Islahı yapılmadan önce Kapisre Deresi şimdiki Çaykur çay fabrikası yanından Karadenize ulaşıyordu. Bu nedenle Kale Mahallesi tarafından bir, Musazade Mahallesi tarafından da bir olmak üzere iki şehir merkezi bulunuyordu. Bu şehir merkezlerine Melen Noğa ve Molen Noğa adı verilmekteydi. Musazade Mahallesi tarafında oturanlar Kale Mahallesi tarafına ayrıca Lağata da diyorlardı. Lağata genellikle gemici kahvehanelerinin bulunduğu yerlerdi. Kale Mahallesi, eskiden Türkçe kaynaklarda Kapisre, Lazca Kapistona (კაპისთონა) adıyla ayrı bir yerleşmeydi. Osmanlıca kaynaklarda, erken dönemden itibaren Kabisre (قابصرە) adıyla kaydedilmiştir. Bugünkü Güngören köyünün ortaya çıkmasından sonra, Kapistona'ya (Kale) Aşağı Kapisre (Kabisrisüflâ), Güngören köyüne de Yukarı Kapisre (Kabisriülya) denmiştir. Bu yerleşmeler Lazca Aşağı Kapistona (3alenİ Kapistona / წალენი კაპისთონა) ve Yukarı Kapistona (Jilenİ Kapistona / ჟილენი კაპისთონა) olarak adlandırılmaktadır. Aşağı Kapisre, 20. yüzyılın ortasına değin bir köy statüsüne korumuştur. 1950 genel nüfus sayımında Arhavi ilçesinin merkez bucağına bağlıydı ve nüfusu 429 kişiden oluşuyordu. 1955 genel nüfus sayımında bir köy olarak geçmemektedir. Bu tarihten önce Arhavi'nin bir mahallesine dönüştüğü bu kayıttan da anlaşılmaktadır. 1950 yılında yapılan asma köprü öncesi dereden geçmek için ağaç köprüler yapılıyor ya da kayıklarla geçiliyordu. Çarmıklı Eğitim ve Kültür Merkezi'nin olduğu yerde ve Kemerköprü köyünde olmak üzere ilçede iki medrese bulunmaktaydı. Osmanlı döneminde askeri kışla olan ve daha sonra ilkokul olarak kullanılan bina belediye düğün salonunun olduğu yerdeydi. Arhavi köylerinde ise yerleşim merkezi önceleri Balıklı-Ulukent ve Ortaköy'dü. Diğer köyler bu iki bölgeye bağlı mezralardı. Şehir merkezinin mezarlığı Kale Mahallesinde günümüzdeki Ertuğrul Kurdoğlu İlköğretim Okulu arkasındaydı. Burada 200-300 yıllık mezar taşlarına rastlamak mümkündür. Şehir merkezinden köylere ulaşım için kullanılan yol Cumhuriyet Mahallesine giden yoldu. Takalarla yapılan ticaret ulaşımı genellikle Trabzon iline yönelikti. Az da olsa Giresun ve Samsun'a da ticaret amacı ile Arhavi'li takalar gitmekteydi. Arhavi ilçesi imara açık ilk yerleşim şekline ise 1960 yılında kavuşmuştur.
Musazade Mahallesi Şehit Atğm. Mehmet Altanlar Caddesi No: 1/1
Arhavi /Artvin
Daire: Pzt – Cum: 8:00 – 17:00
Zabıta – İtfaiye : 7/24